Bu tesadüfe bırakılamayacak kadar önemli bir iştir.
Genç şirkete şans verirken belirli tecrübeleri de arayacak şekilde proje yönetebilme becerisi sonucu direkt etkiler.
Köklü şirketlerde proje yönetebilme kültürü oluşabilmesi de mevcut çalışan yapısını ne derece korunduğu ve mutlu edildiğiyle orantılı.
Yeni fikirler ile inovasyon, hem köklü firmaların hem de genç girişimcilerin “yüksek büyüme”ye ulaşmasında çok önemli bir etken. Yalnızca Türkiye'deki firmaların %1’i bunu başarsa, yılda 238.000 yeni iş doğurabilir ve yaklaşık 61 milyar dolar seviyesinde ek ciro sağlayabilirler.
Görüldüğü gibi bir şirketin başarılı olabilmesi, köklü veya genç olması yanında başka faktörlere de bağlı. Eğitime değer verebilen, toplantı kültürü oluşmuş, bir ekip kurabilmiş/koruyabilmiş ve ekip çalışmasına uygun, yetkileri yöneticilere delege edebilmiş ve ödüllendirmeyi uygulayabilen bir yapı da gerekli.
Genç, dinamik firmalar genelde gerçek yeniliklerin geliştirilmesine yönelik yapılanırken, köklü firmaların geçmişten gelen süreçleri ve değer ağları bulunmaktadır. Bu sebeple genç firmalar hızlı ancak köklü firmalar ise tecrübelidir. Genç firmalar için hız bazen yanlış sonuca ulaştırırken köklü firmalarda katı yapılar, normal iş yapılmasına bile engel teşkil edebilmektedir.
Hatta bu durum bazen şirket faydasına olan projelerin dahi önüne geçer. Departmanlar arası uyum, genç şirketlerde daha basit iken köklü şirketlerde neredeyse bürokrasiye dönmüş hatta yeni departman yöneticilerine mesafeler konulmuş olabilir.
SONUÇ
Ülkemizde şirketlerin çoğu, şirket sahiplerinin mevcut hayatını idame ettirme ve hayat standardını korumak için iş yapar hale gelmiş. Şirket sahipleri; şurada şunu yemek burada bu keyfin peşinde koşmak ve şurada da tatil yapabilmek için harcadığı aylık bütçeyi şirketten bir şekilde almaya devam ettikçe, peşinde olunan tek şey daha az çalışarak bunlara ulaşmak halini alacaktır.
Eğitim yapımızda milli sermayenin ne olduğu, bir insan çalıştırmanın ne anlama geldiği, ülke ve toplum menfaati için yapılanın karşımıza bir şekilde çıktığı anlatılmadıkça şirketini kendisinden tamamen ayıran iş adamları türemesi normaldir.
Akıllı kimse, korktuğu başına gelmeden önce, onun çaresine bakandır. Şirketlerimizin çoğu duvara çarpmaya doğru gitse de hiçbir önlem almamakta ısrarcılar, bunun en önemli sebebi eğitim ve bilgiye verilmeyen değer. Şirket sahipleri, kendisine değer katan çalışanına veya dışardan destek olan gruplara masraf gözüyle baktıkça da değişen sadece isimler olacaktır.
Ahlaklı, dürüst, işine ve işi ile ilgili her tarafa gerçekten değer verenler, yeni dönemde başarıya ulaşacaktır.