Kurumsal.TV

Darbenin Yönetim ve Finans açısından değerlendirilmesi

Darbenin Yönetim ve Finans açısından değerlendirilmesi

16 Temmuz 2016 12:38

15 Temmuz akşamı, saat 21:00 sonrasında İstanbul Boğaz köprülerinin kapatılması ile öğrendik darbe girişimi olduğunu. Bu girişim, özellikle Yönetimsel ve stratejik olarak bazı tespitler yapılması ihtiyacını doğurdu. Bizler de, gelecek nesillere ders niteliğinde olacak bu tarihi darbeyi bu satırlar ile not düşeceğiz.

 
Abaküs Bağımsız Denetim ve SMMM A.Ş. kurucu ortağı Doğuş Bektaş, değerlendirmelerini paylaştı.
 
Darbeyi yapanlar ilk önce neyi hedefledi:
 
Genel çerçeveyi çizdikten sonra en önemli tespiti yapacak olursak, ana unsur VATANDAŞ hesaba katılmadığı için, bu kapsamlı teşebbüs inanılmaz bir sürede bastırıldı.
 
Yapılan darbe, bize ülkemizde yaşanan bu hadiselerin temel sebebinin ve Finansal tarafının değerlendirilmesi gerekliliğini hissettirdi. 
 
Sormamız gereken sorular ortaya çıktı:
 
Yönetim; bu konuda Cumhurbaşkanımız tarihimizin gördüğü en çalışkan ve bilinçli şahsiyetlerden. Ancak, Cumhurbaşkanımızın yönettiği unsurlarda çok ciddi bilgilendirilmesi gerekiyor. Hem devlet kademeleri-asker-polis hem de sosyal ve ticari. Her ne kadar devlet politikası gereği bazı şeyler net bilgilendirilmese de, en azından yönetim ekibi(siyasetçiler-üst düzey devlet kurumlarının yöneticileri-üst düzey asker-polis-hukuk görevlileri) tek elden anında bilgilendirilebilmeliydi.

Mesela olay zamanında bankamatiklere çullananlar, benzin vermeyen benzinlikler görmek, markete kuyruğa girilmesi beni derinden yaraladı, demek ki doğru eğitim verememişiz 100 yıldır. Bir millet, olağanüstü durumlarda belli olur, Japonya'da deprem sonrası yardım tırının yanına bile yaklaşmıyor insanlar, sistemi bozmamak-adaleti bozmamak için, bizde olması gereken hasletler.

Hadise bittikten sonra ekonominin temelini oluşturan Finansal her kuruluşa bu dönemde ve sonrasında görevler verilmeli. Muhasebe ayrı değerlendirilmeli, 100 bin muhasebeci; şirket sahiplerinin elinden kurtarılıp devlet adına çalışan, devlete beyan ettiği beyanname ücretini şirketten değil vergi gibi kesilecek şekilde devletten almalı. Devlete özel beyannameler de vermeli, belirli ciroyu aşan şirketlere bu dönemlerde, finansal kriz dönemlerinde fırsatçılık yapamayacak çapraz beyanlar yaptırılmalı.
 
Ulaşım; Devletin ve özel araç sahiplerinin, Fransadaki kadar basit bir şekilde terör sonrası ücretsiz taşıma, belirli destekler sağlama eğitimi verilmeli. Bazı şeyler kanunla değil eğitimle oluyor maalesef, vatandaşlık bilinci oluşturulup vatandaş gibi davranmayanlar ayırt edilmeli.
 
Haberleşme; Devlet kanalları ve Özel Kanallar, belirli eğitim seviyesinde insanlar tarafından koordine edilmeli. Bu süreçlerde olayın vahametini artıracak, toplumu saflara ayırabilecek, vatadaşlık bilinci oluşturmak yerine hadiseleri körükleyecek hiçbir yayına müsaade edilmemeli. Akıllı telefonların interneti üzerinde, E-devlet gibi %100 güvenli bir uygulama bulunmalı, olağanüstü durumlar için.
 
Operasyon; Asker sulh zamanında eğitim savaş zamanında aksiyonunu alabilmeli. Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanlarından haber alınamadığında bunların yerine anında ikame yapılabilmeli. Askerlik sanatı özel bir konu, doğru icra edilmeli.
 
Diğer; Polis-vatandaş-diğer kurum ve kuruluşlar tesadüfi tepkiler vermemeli. Toplum ve vatandaşlık bilinci oluşmalı ki bu da eğitimle mümkün. Sosyal medyada fotoğraf paylaşmak veya diğer arkadaşlar ile konuyu tartışmaktan öte bilinç oluşmalı. En küçük birimde, devlet en doğru bilgiyi muhtarına direkt aktarabilmeli.
 
Bunun ötesinde, daha evvel yaşadığımız sıkıntılardaki gibi kurumların bu krizleri kendi menfaatlerine göre değerlendirmesine müsaade edilmemeli. Banka vb kuruluşlar faiz artırmak veya kredi geri çağırmak yerine alternatif ürünler sunabilmeli, yapılandırmaya sıcak bakmalı.

Darbe sonrası sosyal ve ticari hayat 5 ana başlıkta değerlendirilebilir, başlıkları artırmak bizim yaptığımız 2 günlük çalışma ötesinde stratejik planlama ile daha doğru olacaktır: 
 
SONUÇ:
 
Bu gibi özel durumlar çok büyük fırsatlar doğurur. Eksikler doğru değerlendirme ile net tarif edilirse önlemler de ileriye dönük daha hızlı tesis edilebilir. Bir devlet yönetimi, en başından en alt kademesine kadar tesadüfen yetişen insanlar şeklinde değil, Enderun gibi, asker gibi çocukluktan itibaren buna göre yetiştirilmeli. Devletin başına, bu tarihten sonra operasyonel olarak Yönetim-Ulaşım-Haberleşme-Operasyonel bağlı ne kadar birim varsa geçmişten bugüne kadar nasıl kurulduğu ve nasıl yönetildiği çok detaylı yıllar süren devletin içinden gelen yetişme şekliyle öğretilmeli. Buna ek olarak ülkeyi etkileyen ticari ve sosyal tüm birimler de aynı şekliyle anlatılmalı.
 
Bunlar zaten anlatılıyor dediğinizi duyuyor gibiyim, böyle olsa 3 senedir şahit olduğumuz belirli bankalar haksız kredi geri çağıramazdı, faiz oranı devletin başı söylemesine rağmen indirilmez olamazdı, Borsa ve Sermaye Piyasaları dibe vurmazdı, belirli sivil toplum örgütleri işinin dışına çıkamazdı, istihdam için devlet didinirken hala şirketler kayıtdışı beyan veremez muhasebesel hile yapamazdı, denetim sektörü "big 4" diye adlandırılan şirketlerin tekelinde olmaz ve şirketler nezdinde kıymet görürdü, uluslararası denetim standartları varken UFRS yerine MSUGT (Muhasebe Standartları Uygulama Tebliği) ile uydurma ara çözüm getirilmezdi, iletişim araçları kesilse bile her cep telefonunda her vatandaşın 112 acil arama gibi hiç kesilemeyecek basit bir temas noktası olurdu, özel durumlarda mahkeme kapansa bile adaleti en küçük yaşam biriminde elindeki devlet mühürüyle karar veren adalet temsilcileri devam ettirirdi.
 
Çok uzun olmasa eksik çok nokta var yazardık, ancak stratejik olabilecek bu eksikleri devletimizin değerlendireceğine inanıyorum.
 
Unutmamak gerekir, bir musibet bin nasihatten evladır.
 
Bildiğini bilenin, arkasından gidin. Bildiğini bilmeyeni, uyandırın. Bilmediğini bilene, öğretin. 
 
Bilmediğini bilmeyenden, kaçın. 
 
 

#finansman #finans #denetim #iç denetim #Davos #bağımsız denetim #Financial #muhasebe #due dilligence #bağımsız denetim şartları #bağımsız denetim kriterleri #doğuş bektaş #Halka Arz #Yabancı Yatırım #Fon #Özel pazar #Gelişen İşletmeler Piyasası #Gip #Melek Yatırımcı #venture Capital #denetim #sınırlı denetim #konkordato #Borsa #Borsa İstanbul #Bist #Spk #yabancı yatırımcı #yabancı ortak #yurtdışı finansman #yabancı finansman #refinansman #finansman savaşları #ipo #15 Temmuz #Darbe Girişimi